Ne menem bir illettir zaman, haykırmış acıların sessizliğine bürünür. Çığlıkların hengamesinde sessizliğine çağırır bizi. Örülmüş duvarların peyderpey sözcü rolünü üstlenir, bir harmoni bir  nota onu çaresiz bestelere mahkûm yapar, üstümüzden yorganını çektiğinde  ebediyetini teslim eder yerine. Bir buhran kapısı semazenler eşliğinde başımızı döndüren o tatlı umurluğu ve yanlı umursamazlığını getirir benliğimize . Aralığın kapısı ocağın zemherili duygu bitimliğini andırır. Gece ve gündüz  mefhumlarının ehemmiyetini hatırlatır bize. Kapanışta da zaman mezarlara koyulan çiçeklerin hiçbir zaman topraktakilere ulaşamadığı gerçeğini sille gibi simalara vurmasıyla en büyük süksesini yapar. Ve sonda hayat şarkısının en can alıcı nakaratı tıngırdar kulaklarımızda "Zamanla geçer, zamanla biter.".