nasıl anlatırım bildiklerimi,

bilmediklerimi. 

senin kalbin bir balık olmalı,

belki de ağızda patlayan şekerlerden. 

bir kapı kapanır,

bir pencere açılır. 

ben en çok gözlerine yenildim. 

yenildim çünkü geçmişe baktım. 

ve zaman sensin. 

seni gördüğüm de, yağmurun çocukluk zamanlarıydı,

yanaklarında elleri. 

avuçları yetmiyordu su içmeye.

uzaklardan, çok uzaklardan hikayeler gelir seni dinlemeye.

yanı başında bir kiraz ağacı, yanı başında hep bir ihtimal, ihtimaller uzakları bilmez. 

sevmek, sevmek. üç kez özlemekten sonra sevmek.

bir sabah uyandığında güneş yastığına sığınırsa,

sana elli kez günaydın dediğimi hatırla.

hatırla; birbirine sarılan iki güvercini.

sen hep üç kelime fazlasın, ben senin için büyürüm,

sen yaşamak için fazla güzelsin.