Çaresizlikte çare nasıl görülür? Çıkış yolu aramak istiyorum ama nerede? Hiçbir şey göremiyorum, hiçbir şey göremeyen ne yapar? Ne yaşıyorsam ilk defa yaşıyorum. İlk kez yaşanmıyor insanlık için ama bende tekrar ediyor. Durumumu anlamaya çalışmak yordu ya da anladım anlayacak kadar. Hep kendime soruyorum soruları, başka kim var soru sorulacak? Kimler nerede? Hayal kırıklığında umut yeşerir mi? Yıkıntıların arasında hiç cesaret kaldı mı? Deneyimleme çabamın deneyimleyemediğim olasılıklar karşısında çöküşü gördüklerim. Görmeye ve öğrenmeye devam ediyorum, ıssız ama yaşanmışlığın olduğu döküntülerde rastladığım inançla. Yaralanmışlığın inancı kendine sahip bulmuş. Ufukta her zaman toz var, gökyüzü her zaman güvenli kaçış, ulaşılamayacaklara bakıyorum, hayal kırıklığı yok, alınma yok. Sadece kendimi duyabileceğim kadar sessiz, sağır olmadığıma şaşırıyorum. Bugün için dahası yok, yarın olsun, güneş doğsun. Gördüklerim şaşırtmıyor şaşırtmayışları dışında. Göremediğim kimseler var, o kimselerdir ben, bana bakar her taraftan. Her şeyi anlıyorum, gördüğüm her şeyi. Anlamadığım bir şey istiyorum bir taraflarda, durmayıp koşmak istiyorum o taraflara. Gün batmadan çabucak olmalı yoksa yarın her şey baştan başlar. Kabul etmek istemediğim şeyler de var belki, yüzümü çevirmem onlardan, onları anlamam ama ne taraftalar bilmiyorum. Yapacağım bir şey yok anlaşılmak istemiyorlarsa. Ben buradayım geçmiş her günkü gibi, lafı edilmeyecek kadar. Lafı hiç olmayacak. Sesi, kokusu, tadı, hissi olmayacak. Görülemeyen sinsi bir görünüşü olacak. Bu boşlukta nereye saklasam kendimi? Ümidimi kaybetmedim, kendimde arıyorum, kendimde kayboldum. Her taraf bana çıkıyor. Benden nereden çıkılıyor? Çıkabilirsem ne götüreceğim yanımda, kendimi götüremem. Benden başka bulursam çıkabilirim sanırım. Bulamadım, bulamayacağım. Ben kendimi terk edemem. Bir gün uyanır da kendimi kaybetmişsem kendimi bulana kadar özgürüm. O gün başkaları olacak, onlar arasında arayacağım kendimi. Kendimi buluncaya dek başkalarıyla olacağım. Kendim ne tarafta umurumda olmaz, ben her tarafta arayacağım. Heyecanlı ve mutlu olacağım çünkü kendimle tanışacağım. Kendimi buldukça bırakacağım peşimi, tabii ki ben öyle zannedeceğim, sadece başka bir yabancıya denk geldim. Kendim her bir yabancıdan daha uzak. Ensemde hissettiğimde arkama bakmaya korkarım. O kadar da biliyorum hâlbuki, kalbim yine bir şeylere inanıyor. Kalbime korkmamayı öğütlesem dinler mi, hayır.


O, kendinde taşıdı kendisini. Aradı. Kimse rastlamadı ona. Herkes hissetti onu. Herkes ürperdiğinde anladı, onun yaklaştığını. Gözünü açmaya kimsenin cesareti olmadı. Yine, gelip geçti. Göremezsin onu, gözler isteksiz. Eğer ona rastlarsan kendini bulacaksın. Şimdilik o başka yerlerde, belki hiç gelmez, kalbim öyle diyor.