Takvim düzeni herkes için aynı olsa da farklı zamanlar yaşıyoruz anlaşılan. Herkeste farklı süratte dönen bu çarkın kimde ne telaş ile döndüğünün merakına kapılıp mukavemet gösterilemeyen hayat akışının yüzlerinde açtığı derin oluklarda ve çukurlarda kayboluyorum bazen.


Kısa ama sanki bir ömür yaşamak kadar dolandığım bu yüzler bana tek bir gerçeği gösteriyorlar. Zamanın çarkları her şeyi eskittiği halde yepyeni duruyor kendisi.

Muazzam bir nizam ile işlerken ve dönerken çarklar yeniden doğuruyor günleri her şafak vakti.

Günler birbirine geçerken anlamıyoruz ne olup bittiğini.

Göremiyoruz kopan takvim yapraklarının usulca süzülüşünü.

Bir gece yağan kar taneleri,

Sabah bahar yellerine bıraktığında kendini, Eridiğinde güneşin çatlattığı toprağın bağrında Ve işte yakındır eylül akşamları...


Bu yaşamak telaşı içinde bir mevsimler gösteriyor bize nelerin değiştiğini. Değişen zaman değil de ona mahkum her şey sanki.