Saatin kaç olduğundan haberim yok, ansızın gerçekleşiyor. İçimde bir öfke, kalp atışım kulaklarımda. Konuşmak istiyorum, kendimi anlamak için konuşmak. Boğazıma yumruklar sıralanıyor, sanki acılar çok taze, yaşadıklarım çok berrak bir rüya gibi, kaybolmasını bekliyorum. Özür diliyorum kendim olamadığım için, özür diliyorum kendimden kırılacak çok şey varken seni kırdığım için. Öfkem acıya dönüşüyor, boğazımdaki yumruk yerini tomurcuk tomurcuk akan gözyaşlarıma, dayanamıyorum, kendimi bir okyanusun ortasında gibi hissediyorum, çırpındıkça kurtulacağımı düşünüp daha çok ağlıyorum, aynada kendime bakıyorum ve kayboluyorum. Gözlerim ağırlaşıyor, okyanusun ortasında dibe batarken buluyorum kendimi, su çok dingin ve berrak. Aynadaki ben, gözleri şişmiş ve kırmızı, bu hayata hiç hazır değil. Belki de okyanusun derinliklerinde olmam gerek.