Hava çetin düğmesi sökük paltomun cebinde konyak şişesiyle güvercin yemi duruyor 

İkisini aynı keseye koyduğuma ben de anlam veremiyorum 

Babamdan kalma munzurluğum üzerimde yine  

Volta atıp duruyorum kıyıdan kıyıya 

İçime usul usul kırkikindi yağmurları işliyordu 

Sarhoş balıkçıların dediğine göre

Kuşluk vaktinden kalma olmalı denizdeki flu kargaşa

Gri suların hırçınlığı örselemiş kayaları 

Benimse bu kaçıncı volta atışım içimdeki denize 

Denizim durgun benim 

Çarptığım kayalar kaskatı 

Yıpranansa hep ben 


Bir bir irdeledim kader örgümü

Zanlı kırkikindi yağmurları eşliğinde 

Fena bir dikiş tutmamış da değildi hani 

Dalıp gittim acı acı 

Anımsadım zar zor 

Acılar zor zorluklar acı deyip geçmişe sardım 

Çocukken camideki geometrik motiflere dalıp gittiğimi anımsadım 

Kilisenin loş ışıklarını andıran evimizin dört bir köşesindeki gölgelerin şemailinden tut  

Tahta merdivenimizden tökezleyerek çıktığım dama kadar anımsadım 

Annemin diktiği patiği giydim 

"Güzel günlere giydirdikçe patik deliniyor hep yerden sağ sol alt veya üst fark etmiyor deliniyor işte." 

Deyişini hatırladım Hevî'nin 

Sonra bir töre kurşunuyla kurban edilişine yandım 

Hevî'nin hiç görmediğim mezarına karanfil bıraktım 

Ne çok salkım söğüt varmış etrafta 

Elvan elvan kelebekler gördüm düşümde

Uçuşuyor hepsi dört bir yana 

Zanlı kırkikindi yağmurları eşliğinde...