Kirli elleriyle suyu siyaha boyayan bir çağ

Ve ben son bigâne

Zayenderud olurum akamam bu dünyaya

Ey asuman, ey kan, ey gül, ey koca nehir!

Yalnız çöle akıp hiçbir denize ulaşamadan yok olan nehir:

Zayenderud, Zayenderud! Dinle beni

Ugultular, ummanın yakarışı, rüzgarlı tepeler bırakmıyor beni

Bilmediğim sözcüklerle zikrettiler ismimi

Beyazın affına sığınan siyah, kapattı gözlerimi

Ömürlük uyku uyudum, asırlık rüya

Bilmediğim meczup bir akıbetle çıktım yola

Sana akmak, varmak için İsfahan'a

Toynaklarıma dikenler bata bata yağdım toprağa

Gecenin geyik gözlü ıssızlığında

Bigâne bigâne dolandım medcezir dalgalarıyla


Tüm kabullenişlerin galebe çaldığı bir çağ

Ve ben isyankâr son havari

Zayenderud olurum akamam bu dünyaya

Ey nehri pak, ey gözü ak, ey ulak!

Haber et fersude hülyalara

İtaat etmedim güneşe tok gölgelere

Mührü sökülmemiş bir gece zuhur etmişti göğe

Huzursuz bir ekseriyetin keşmekeşinde

İlk ağrımı, ilk göz yaşlarımı, ilk korkularımı tanıdım

Zayenderud, hicreti sana olan garip bir seyyahtım

Fütursuz kirli geceyi yıkamak uğruna

Zayenderud, küçüktüm, düştüm, kirlendi ellerim

Yıka beni, akla beni

Yolcusuyum hakperest davamın

Hadi uğurla beni