Hayal kahramanlarımızı kaybettiğimizden dolayı

Bu şiirde adı geçen kişi ve unsurlar

tamamen gerçeğin ürünüdür

Şimdi ışığı kapatabilirsin.

Zira şiirim resmi hizmete mahsus değil

Kıyıdan uzaktayız ellerimi ovuşturduğuma bakma

Bu fırtına ve beklediğimiz o sonsuz alarga

Turuncu ışığın duruyor mu hâlâ baş ucunda

Lütfen, sigaranı söndürme

Nakitin yoksa üzülme

Toplum baskısı geçerlidir buralarda

Ağzımıza sakız ettiğimiz

boğazımızda kalır daima

Bak, gördün mü!

Zebralar geçiyor salonun orta yerinden

Sevişeceğiz besbelli kaçış yok,

ikimiz için

Bu tribünler

Dööööönn diyooorr

Düğümünü çöz,

Dolandığından kurtul

Elin belinde, köşelerin ne güzel

Doğuracaksan nur topu gibi bizi

Sabaha karşı doğur.

Tanıdık bir muhtardır vicdanım

Sancıların mahallemde ikamet eder

Yüzyılın sabrı bu bilirim,

giriyor kapı eşiklerinden

Benden utanırsan eğer

Gözlerimin arka sokaklarında soyun.


Nane limonları kaynatmadın mı hâlâ?

Anayasayı beklersen daha çok beklersin

Dört yılda bir gelir senin otobüsün buralara

Zebralar çıktı salondan gelebilirsin yanıma

Beyazlar siyaha dahildi,

dedim ya toplum baskısını ant gibi içmiştik

Ayırdık onları sabahın ilk ışıklarında.


Toplamak için önce dağılmayı seçerdin

Dağıttığın bir yel gibi eser durur başımda

Yirmili yaşların başında

Eşiklerden ne çok takılıp düştüm

Ahh...lar eşlik etti yol boyunca

Dizlerimde ve dirseklerimde kanayanı hiç sorma

Saçıma beyazlar taşındı otuzumda

Yeteri kadar yerimiz vardı evelallah

Kimseyi sokakta bırakacak değildik

Darılma, gücenme ama

Hepsine senin adını verdik

Neşeliydik bundan.


Dedim ya muhtarı tanıyordum

Hepsine birer ayna ısmarladım

Çarşılara çıktım

Ciğerlerime sigara ısmarladım.


Işığı açabilirsin,


hiç bakamazdım sen soyunduğunda.