Zamanın zehirli halesi

Değmemişken bedenlerimize

Avuçlarımda tutuyordum kalbimi.

Sen dürüst celladımdın;

Her kana susadığında

Açtım avuçlarımı,

Uzattım ellerimi.

Masum bulutları buladık hüzne

Soluk soluğa yürüdük yollarda

Yağmurlarla suladık gizli bahçemizi.

Fırtınalarla büyüyerek,

Öylesine hevesli,

girdaplara bıraktık benliğimizi.

Tutkulu endamında

Esarete düştüm.


Tek sen oldum; 

 hiç, ben.


hiçliğin türküsünü yazdım özüme,

Dönüştüm öteki benliğime.

Bir toz tanesi kadar hafiftim.

Sende kalan izlerim silinircesine

Seni içtim.

Geçmedi susuzluğum.

İçtim,

Kandıramadım dönüşümünü tinin.

İçtim, 

delirircesine.


Ne var ki 

geçmiyor yara izim,

Geçmeyecek.

Bu şehrin hikayesi

Bitmiyor,

Bitmeyecek.

Korkma o zaman, 

de ki;

Zamanın zehirli halesi 

yitmiyor

Ve yitmeyecek.