Günlerden cumaydı. Uyuyorum diye bir kavga kıyamet yaşattı bana. Oysa ki yanımda da değildi Zaten O varken nasıl heyecanlandığımı da herkes bilirdi. Ama yanımda olmasa bile onu hep hazır ol da beklememi isterdi.

Zehir olduğunu bilmiyordu. Ve bundan da herkesin neden kaçtığını anlayamıyordu. Sonrasında bir fırtına koparıp kral olduğunu düşünerek devam ediyordu hayatına.

Aslında onun bir o kadar da şifacı yanı da vardı. Kimin ne derdi olsa koşar, elinden geleni sonuna kadar yapardı. Tek sıkıntısı sinirdi. Kendince haklı sebepleri vardı. Ama bu durum kimseyi yıpratmaya sebep olamazdı. Dünya da milyarlarca insanda var olan duygular topluluğu onda da vardı ama içinden biri onu ele geçirip şifasını alt edip , öne çıkıyordu. "ÖFKE"...

O kadar var olan güzelliklerini, tek hamlede kapatıyordu bu duygu.

Belki hayatta bugüne kadar güzel şeyleri yaşayamaması, mutluluk görememesi onun için bir sebepti. Yapayalnız kalması da bence bu yüzdendi.

Sahi hayatınızda öfkelenip, kaç kişiyi alabora ettiniz. Kaç kişinin dünyasında şifayken zehre dönüştünüz.

Sizi sevenleri , sadece sevdiği için yerle bir ettiniz mi?

Sırf seviyor diye onun iyi niyetinden yediniz mi? Eğer bu evetse, en büyük günaha girdiniz.

Bir insanı kırmanın vebalini Kabe dahi temizleyemez der büyüklerimiz.

Heybemizde ki yükümüz ne olursa olsun , özellikle de sevdiklerinizi kırmayın. Kalp kolay kolay tamir olmuyor , fiziksel acılar geçiyor da bir şekilde, ruhta ki yaralar geçmiyor. Zehir olmakta sizin elinizde , şifa olmakta.

Güzellikleri, bir tane olumsuzlukla öldürmeyenlerden olmak gerek. Ve Zehrin Devası olmak için bitirmeliyiz şu ömrü.

Şimdi, sen beni zehirlediğin gibi umarım başka hayatları da zehirlemezsin. Duam, şifa olmak için, var olan öfkeni, bir an önce kontrol altına alabilmen. Yoksa bu zehir, senin sonun olacak.

HOŞÇA KAL...