Ben bu şehri kalbimde kalan acıdan devşirdim
Ellerimde siyah gülleri öcüne kavuşturan bir hayat
Göğsümün vitrininde dünyaya karşı düşlediğim kadınlarla seviştim
Dışımda kanat çırpan utanç beni hiç affetmedi
Önce küstüm sonra barıştım beni içinde kımıldatmayan sevgiliye
Yüreğimi umursamazlık tepsisinden kanlar içinde aldım
Bir işaret bekledim ölmeden önce beni feraha kavuşturacak
Aramakla beklemek arasında bir kadere bırakıldım
Bir kader tanrının elinden uzak
Bir kader uzakların elinde tanrı
Bölük pörçük bir yüzüm kaldı kendi ellerimle yamadığım
Herkes içimden aslan payını aldı
Biliyorum utanç yüzümün hiçbir kıtasında kalmadı
Bu mecalsiz ruhumu ayağa kaldırdığımda
Şimdi burdan geriye dönülecek bir yer olmalı
Acılarımın karnını telaşlı sözcüklerle deşmeliyim
Yeniden doğamıyorsam eğer ben de aşkın rahmine yerleşmeliyim