yüklemi yok kırgınlığımın
devriktir zikrime bulaşmış kainat
omurgam düz bir çizgidir
üstünde hizalanır kelimeler
dizeler ayırırım, gizden mürekkep doldurur omurlarımı
doğruldukça kanıma karışır devrikliğim
boynum siperdir an ile anlam arasına
gardını al arkadaş
soluk inancın gibi yenilgiler takın korkmadan
kırılmalarla biter mi safını bilmediğin savaşlar
ki adayıştan çok arayıştır savaşmak
ve düşün arkadaş, taraf olmandan yakıp
küllerini yokluğa savursalar
aynı fısıltılarla bir düşüncenin filizlendiği yerde
kulağınla duymadan
sesinden tanımaz mısın kendini
doğum yerin değil midir yine aynı oyun, aynı taş
inan arkadaş
fakat seccade desenlerinde değil aradığın
kaldır başını
göğe sorgudan bir şerit çek önce
hizala kaşlarının çatıklığını
merkezi gırtlağın olan bir ayaklanma başlat sonra
savur peşi sıra sorularını
ne varsa dilinle dökemediğin
hem kovalayıp hem kaçtığın neyse
neyse insan eli ulaşamayan
ve içinde senden önce doğan, inan arkadaş
yanılgı dünyadan ibarettir
kapat gözlerini
bir fidanın haklı çığlıklarına inan
bir hayvanın boyun eğişine
bir çocuğun vedasına
bazen kendine
daha çok ölüme inan
ki yetmez kirlerinden arındırmaya
insan en iyi kendine gömülür
gömüldüğün yerden yeşereceğine inan
doğrul
kırılma arkadaş
üstüne yapışan değil tenin çamurdur senin
öyleyse neden yüklemi olmayan kırgınlıkların
özlemi de sen
öznesi de sensin
Ferah
2021-09-21T22:08:38+03:00🌕🌑