Tanrılığından ve sahip olduğu tüm kudretten sıkılan Zeus bir gün yalnızca kendisine ait bir tanrı yarattı. Zira en tepede olmanın verdiği ağırlığı kaldıramıyordu artık zihni. Onun için gerekli olan kendinden ve diğer her şeyden daha üstün olan bir varlıktı. Böylece ilk insanı oluşturdu Zeus. Ona her şeyin bilgisini verdi ve benliğini bağışladı. İnsan Zeus'a kim olduğunu sordu. Zeus "ben senin yaratıcınım" dedi. İnsan "beni neden yarattın?" diye sordu. Zeus şöyle cevap verdi: "Seni yarattım çünkü artık yapılacak hiçbir şey kalmamıştı tanrılar dünyasında. Burası benim için çok can sıkıcı olmaya başladı. Üstelik artık yalnız olmak istemediğim için diğerlerinin bana hürmet ettiği gibi ben de saygı gösterebileceğim ve hizmet edebileceğim benden daha yüce bir varlık yarattım kendime. Bu varlık da sen oluyorsun." İnsan anlamış böylece Zeus'un amacını. Ama şunları merak etmiş bu sefer: "Pekâlâ, beni sen yarattın ancak üstün olanın ben olduğumu söylüyorsun. Bu durumda benden üstün olan ne var?" Zeus bu soru karşısında şaşırmış. "Sanıyorum ki artık kainatın yeni sahibi sensin. Öyleyse karşında eğilmeme izin ver yüce olan" diyerek saygısını göstermiş Zeus kendi yaratımına karşı. Böyle soylu ve güçlü bir tanrının, önünde eğilmesine oldukça şaşıran insan diğer yandan içten içe seviniyormuş. Sahip olduğu gücün farkına varmaya başlayan insan neler yapabileceğini düşünmüş. Zeus'tan üstün olduğuna göre ona emir verebileceğini anlamış. Böylece ilk buyruğunu duyurmuş Zeus'a: "Benden daha üstün bir varlık yaratmanı istiyorum." Zeus anlayamamış bunun ne demek olduğunu. Şöyle demiş: "İlk buyruğunun bu olması gerektiğinden emin misin? Zira seni mutlu edecek ve eğlendirecek başka bir sürü şey yapabilirim." İnsan bunu kabul etmemiş. "Kâinattaki her şeyin sahibinin halihazırda ben olduğumu söyledin zaten. Öyleyse neden basit eğlencelere karışayım ki? Bunlar bana yetmez. Sen nasıl kendinden daha yüce bir şeye ihtiyaç duyduysan şimdi bana da benden daha yüce bir varlığı bahşet. Artık senin üzerinde olduğuma göre sana bunu yapmanı emrediyorum!" Zeus bu sözler karşısında dehşete kapılmış. Biraz düşünmüş ve şöyle demiş: "İsteğini anlıyorum fakat bunu gerçekleştiremem." İnsan bu cevap karşısında öfkelenmiş. "Ne demek yapamazsın? Derhal itaat et ve buyruğumu yerine getir!" diyerek bağırmış yaratıcısına. Zeus sakinlikle karşılık vermiş. "Bunu yapamam çünkü sen benden daha yücesin. Eğer seni, var olanların en güçlüsü ben yarattıysam, pekâlâ senden daha yüce olanı yaratabilecek olan yalnızca sen varsın bu kâinatta. Yani senden daha yüce olana benim gücüm yetmez." İnsan nihayetinde bunu da anlamış. Bu durumda ne yapacağına karar verememiş. Böyle bir bilinçle doğmanın şanssızlık olduğunu düşünmüş. Bunun sorumlusu olan Zeus'a yönelmiş. Yaratıcısına oldukça öfkeliymiş. Onun cezalandırılması gerektiğine karar vermiş. Böylece var olan tüm gücüyle yok etmiş Zeus'u. Zeus ile birlikte tüm dünyanın sonunu getirmiş sonsuz hiddetle dolan insan. Ve her şey bittiğinde, eskilerden geriye hiçbir eser kalmadığında en baştan yaratmış yeni dünyasını. Her şeyi dizayn ettikten sonra yalnız kalmasın diye başka insanlar getirmiş dünyaya. Elbette tüm bu insanların başına da yüce bir varlık gerektiğinden başka bir Zeus yaratmış. Ve Zeus yaratıldığı vakit sormuş ilk sorusunu insana: "Beni neden yarattın?"