Ölçülebilen bir şey olsaydı nabzım
Onu daraya dokunan ellerine emanet etmezdim
Kaybetmezdim gözlerinde tek renk olsa
Yakanın haberi yok
Boynundan bir düğme kopartmak istedim
Göğsün aramızda
Evet vazgeçtim tek küfür hakkımdan
Aramızda yıpranmış bir kedi gibi
Dolaşmayı bırakıyorum
Evet isyan
Yani uzansam değer parmaklarım
Sıkılmış bütün yumruklardan
Bel kemiğinden yapılmış bir kaburgaya
Evet beli ince bir su
Gülüşü kayın baya
Yüzüm üstünde köprüler geçerdim
Köprüler öpülebilecek bir şey olsa
Biz de baktık birbirimize
Ama kimsenin yüreğine bir bomba yerleştirilmedi
Kendi etini kemikten sıyıran bendim
O yalnız dokunabileceği şeyleri ezberledi
Bir gemi bedenim dedim ya
Hadi bin Venüse gidelim
Çivi biriktir
Omzumun dönmeyeceğini bil ne diyim
Ya eğil ışık geçiyor de belki
Ya herkes kendine bir yıldız seçiyorken burç ol
Güneşin batıdan doğduğu günün sabah namazında
Uzanılabilecek bir mesafe yok
Allah aramızda