Sizin bir Hindu olarak izleyeceğiniz

bir yol vardır, bir başkasının Hristiyan olarak, başka birinin de Müslüman olarak ve hepsi aynı kapıda buluşur, ki dikkatlice düşünürseniz bunu kavraması oldukça zordur. Gerçeğe giden bir yol yoktur, gerçeğin güzelliği de buradadır zaten, o

yaşayan bir şeydir.


Ölü bir şeye giden bir yol vardır çünkü o durağandır ama gerçeğin yaşayan, hareket eden, belli bir yerde durmayan, hiçbir tapınakta, camide ya da kilisede bulunmayan; hiçbir dinin, öğretmenin, filozofun, hiç kimsenin size yolunu gösteremeyeceği bir şey olduğunu anladığınızda, işte o zaman, bu yaşayan şeyin aslında siz neyseniz o olduğunu -öfkeniz, vahşetiniz, şiddetiniz, ümitsizliğiniz, yaşadığınız acı ve keder- da anlarsınız.


Gerçek, bütün bunları anlamakta gizlidir ve gerçeği ancak hayatınızdaki bu saydığım şeylere hangi gözle bakacağınızı bilirseniz anlayabilirsiniz.