Her şeyin normale döneceğini alışkanlıklarına teslim olmuş bedenim ve ruhum gereksinim duyarken, zihnim utanç ve kaygı içinde kıvranıyor. Neşeye, güzel havaya, mis gibi kokan simite yeniden heyecanlanmak kahve eşliğinde sohbet etmek insan olmaktan utandırır mı? Utandırırmış. Orada bir yerlerde cenazesi bulunamamış insanlar varken, enkazın altında; yavrusunu, annesini, babasını, kardeşini kaybetmiş insanlar varken ben güldüğüm için acı çekiyorum. Nasıl da içimden gelebiliyormuş neşe ile gülmek. Demek ki o kadar beni üzmemiş mi diyorum. Sadece utanç hissediyor, vicdan ve empati hissiyatı içinde olup yeniden sohbete dönebiliyormuşum. Kendimi affetmeyeceğim sanırım.