Uykular dolardı gözlerimize sabaha düşen ay ışığı altında. Ömrümüzü teslim etmek için çok çabalardık, onu dolu dolu yaşamak yerine. Bizden istenilenler kesinlikle yerine getirilmeliydi. Her şey doğru ve kurallara uygun olmalıydı yoksa tutsaklığınız uzardı bu hapishanede. Gariptir ki bu hapishaneye girmeyi biz istedik, hatta geceleri gündüzlere ekleyip çalışırdık en iyi dereceyle mahkumluğu kazanmak için. Ama bize hapishanenin böyle bir yer olduğunu söyleyen olmamıştı ki. Tüm insanlar bu hapishanelerin önünden geçerken saygıyla dururlar, çocuklarının da burayı kazanmalarını ümit ederlerdi. Çünkü insanlar arasında bir prestijdi burada mahkum olan çocuklarının olması. Onlar da bir yerde haklılardı, ne de olsa hapishanenin içerisinde yapılan eziyetlerden habersizlerdi. Üstüne üstlük giriş kapısının üstünde koca koca harflerle MİMARLIK FAKÜLTESİ yazınca içeride olanları sorgulamazlardı.