zindanda çürüyorum şimdi

kemiklerim sızım sızım sızlıyor

ağrıdan acıdan

uykusuz gözlerle bakıyorum

her sabah fotoğrafına

sarı saçlarında buğday tanesi oluyorum tarlalarda

gözlerinde uçan kuş

özgürlüğe

seninle yatıp seninle kalkıyorum

tenine düşen kar tanesi oluyorum

ocak ayında

güldüğünde gamze oluyorum

yanağında

ellerinde can buluyor

kurtuluyorum mahkumluktan

konuşuyorum fotoğrafınla

deliriyorum yavaştan

tüm mektupları yazıyorum en baştan

şair oluyorum Tanzimat'ta

devrim başlatıyorum Orta Çağ’da...