Ne ne ne ne ne ne ne ne nasıl



Ne bu öfkeden arınmış acı ve korku ve çaresizlik, nasıl tanırım zihnimdeki şekli bozuk silüeti?



Ne bu tümsekler, yüreğimi hoplatan, bu çukurlar ki onları uzun zamandır tanımam.



Ne bu kabus, ne bu rüya, ne bu içimdeki kötülük, iyilik, birbirine karışmış siyah beyaz, yin ve yang ama dengesiz.



Ne bu tüm kurşunlara salık veren ve beni zırhsız bırakan, ne?



Neden neden neden neden neden neden neden ne



Ne demek isyan, yakınından geçmem, sadece öğrenmek istiyorum büsbütün bu rezalet neden? Çiğnedi ve tükürdü beni, çiğnedi ve bedenim ve ruhum hepsi ezildi. Aklımı yitirdim, geriye benden bir şey kalmadı, gündüzleri umut besledim ve geceleri hıncım perçinlendi.



Neden öğrendiğim her şey birbirine geçti, çokça saf değiştirdim, hiçbirinde yerimde değildim. Hepsi hatalı ve hepsi doğruydu, hiçbiri yanlış ve hiçbiri hatasız değildi. Kanım her seferinde elime damladı. Nedense şaşırmak için vaktim olmadı.



Neden ölüm, neden hayat, neden cennet, neden cehennem, neden araf? Yaşam ölümün zıttı olamaz sanardım, yaşamak da ölmenin, ne aynılar ne farklı diyebilirdim, birbirine yakıştıramaz, yadırgardım. Aralarındaki çizgiyi bulanık görürdüm. Şimdi görüyorum birbirlerine ne uzak ve birbirlerine ne zıtlar, birbirlerine borçular. 



Cebimden zamanlar taştı, yerlere aktı, tanıyamadım, o kadar boşa harcamış ve unutmuşum ki onu keder sandım. Rahatlarım sandım. Daha çok huzursuzlandım.



Cebimden neler taştı ben kendimi titrerken hatırladım, gözlerim gözlerim gözlerim, doldu taştı ve ben bu anı unutmadım.



Bir yalanı gördüm rüyamda, hepsi yalan olsun istedim, rüyamın tamamı bir yalan olsun istedim, beni lime lime etti.



Hata hata hata hata, niçin yapılmasın? Kendimden çalıp kendime verdim, gün sonunda zarar gören yine bendim. Haklı çıktığımı sandığımda haksızlığım için dua ettim. Kuru yapraktım ve üstüme basandım, parçalanan ve parçalayınca oyunu kazanandım. Televizyonun başında düşünmemek için durmadan kakaolu kek yedim. Yapmam gereken hiçbir şeyi tam yapamadım, beni yiyip bitiren o düşünceleri kafamdan atamadım. Rüyamdı ve gerçeğim olabilirdi, olmaması için dua ettim, yalvarmaktan başka hiçbir şey bilmezdim. Göğsümü yakan bu histen kurtulmak istedim.



Ve hiç durmadan koşmak istedim, koşabilseydim özgür olacaktım, durduğumda yine esir. Ölmek istemedim, hayatın her karışını sevdim, yine de kıyameti arzu ettim.



Her şey her şey her her her şey hiçbir şey


Nedenini öğrenmek istiyorum ve rabbim, seni tanıyacağımı adım gibi biliyorum.