Elleri ve dizleri toprakla bütüken

Tozların buğusuyla dudaklarından

Taşlarda çınlayan bir şarkı sızar

Bir rüyanın çığlığıdır bu

Taşlar, mezar taşları...


Kürek darbeleri art arda inerken

Bir kıpırtı hissedilir derinden:

Bir pençe, belki kuru bir kemik?

Gözü yaşlı zombi hesap sorar:

"Kurtuluş yoksa, geriye dönüş neden?"


Bazen dans o kadar hızlanır ki

Ve müzik de o kadar yükselir ki

Ve ışık da o kadar parlar ki

Unutursun o geceyi

Sonra yine, yeniden canlanır

Kürek darbeleri tak tak

Bu defa beyinciğinde çarpılır


Kürek yeşil olsun istersin

Veya gece pembe olsun

Renk ararsın, karanlık bir canavardır

Yutulursun uzaydır

Olmaz bir türlü

Kürek de siyahtır mezar taşları da

Ve tak tak sesleri de

Ve zombinin çığlığı da siyahtır

Bir rüya için attığı