Türk müzisyen, şair, romancı ve yönetmen kimliklerinin yanı sıra siyasi ve sosyal görüşleriyle dikkat çeken Zülfü Livaneli; insan hakları, demokrasi ve özgürlük konularında eserler vermiş önemli bir şahsiyettir. Eserleri birçok dilde yayımlanan Livaneli'nin Son Ada'sı hakkındaki fikirlerimi bu yazımda paylaşmak istiyorum.
Romanın toplumsal bilinç oluşturma amacıyla yazıldığını düşünüyorum. Bu bağlamda Son Ada'nın temel çatışması olan ada sakinleri arasındaki farklı düşüncelerin; okuyucunun zihninde çeşitli sorular ve düşünceler oluşturarak sağlandığını söyleyebilirim. Doğa ve insan betimlemelerinin güçlü bir şekilde verilmesi ve dilin akıcılığıyla okuyucu eserin atmosferine kolaylıkla dahil olabiliyor. Ayrıca karakterler arasındaki zıtlıklar, okuyucunun farklı perspektiflerden bakmasına ve düşünmesine olanak sağlamış.
Adalet arayışının bireysel ve toplumsal boyutları eserde oldukça belirgin şekilde işlenmiş. Buna en iyi örnek olarak eserde ismini duymadığımız ve "yazar" olarak adlandırılan karakter olduğunu kabul edebiliriz. Otoriteye karşı çıkmaya çalışan tek ada sakini olan yazarın adadan sürülmesi, doğru ve sorgulayan kesimin ötekileştirildiğinde neler olabileceğini gözler önüne sermiş.
Kaynakça;
Livaneli, Ömer Zülfü. Son Ada. İstanbul: Doğan Kitap, 2009.
https://www.dogankitap.com.tr/yazar/zulfu-livaneli