Yürürken aştığımı düşündüğüm dertler, içimde deniz olmuş. Sessiz sessiz atmışım çığlıkları. Oysaki her zaman gürültülü atmak en iyisiymiş. Attığımı düşünmeyi...
Bildiğim bir şey var, üzüleceğim. Bildiğim bir şey var, susacağım. Bildiğim bir şey daha var, o yolu yürüyeceğim. Gökyüzü içine doluyor gibi hissettiren o du...
Gezeceği günleri, yapacağı tatilleri, yeni yerler keşfedeceği anları, sevdikleriyle mutlu olduğu günleri iple çeken ve daha nicesiyle büyük bir yaşama hevesi...
Koşar adımlarla çıktığım sokak kapısının ardında güneş, yüzüme çarpan o hafif serin esinti, içime çektiğim o temiz hava ve hiçbir zaman gitmeyen kara köpeğim...
"Yine o hatayı yapıyorsun, yapma." diyordu iç sesim. Ama kim buna hata diyebilirdi ki? Hata olmasına vesile olan o kişilerdi aslında. Yoksa içten gelen derin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok