Gülüşüne ne kurbanlar verilir,
Aşka değil kana susamışların mirasısın sen.
Hasretinle nice şair prangasını kaybetmiştir,
Ve şimdi hepsi birer meczuptur...
Dost bildiğim akrebim!
Ne kötü bir oyun bu;
Bedenim sayılara köle,
Ruhum güneşin çıngırağı olmuş.
Yoksa sen de mi işin içindesin?
Yelde savrulan yapr...
Yüzüne hasretle geçen günler büyük bir ateşi büyütüyor içimde,
O ateş ki çılgın yağmurlu günlerin bir yuvası oluyor istemsizce.
Soğuk bile bir başka hisse...
Yaşlanıyorsun küçük çocuk,
Derin süzülüyor ince bir elekten.
Kambursun, sanki dünyayı yüklemişler sırtına.
Gözlerinin de feri yok, gören göremez sanır sen...
Aldanıyor yüreğimin kuşu,
İlk ışığı görür görmez,
Uçup gidiyor,
Kanadında umuduyla.
Yoruluyor bir zaman,
Konuyor ilk dala.
Bilmiyor ki dalın huyunu,
K...
Karşılıksız aynaların, ışığını hapsedince,
Cam kesiği gözlerini aynalarımda gezdirme.
Susadıysan eğer uykusuz gecelere,
Ne olur hayallerime yansımanı d...
Değer verdiğim yalnızlığım,
Sende mi bırakıp gidecektin beni?
Dostluğumuza düşen gölge,
Sen beni huzurla beklerken mi geldi?
Güvendiğim en iyi yalancıydı...
Sen!
Baharın çiçeği,
Açarken yaprağını güneşe karşı,
Bilmiyor musun?
Dünyamdaki kışı.
Sınırlı bir zaman için,
Baharla ölen sensin.
Bu nasıl bir feda k...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok