Nazım

Kalpte bir mühür, kırık dökük duvar,

Özlem içinde kaybolmuş bir akşam yıldızı.

Sevda, hüzün ve yankılanan anılar,

Bir şiir olsam, hislerin içinde kaybolurdu.

"Müthiş sıkılıyorum. Daha kötüsü, insanlardan soğuyorum galiba. Oysa ben onlarsız, onlara güvenmeden edemem...

Ama elimden ne gelir? Sevgiden, yakınlıktan, ...

Bir gün, bir dağ başına çıkarsın

Nefesin kesilir, durursun

Bir kaya bulur, üstüne oturursun

Sonra ardına bakmadan çıkarsın

Çektiğin nefes kadar, dağın te...

Hakketen ya nasıl sattık ruhumuzu şeytana? Siz şimdi söylemezsiniz bilirim ben sizi. Ben söylüyorum, hazır mısınız?

Benim ruhumu satın almak için yüzlerce ş...

Ben bir tambur teliyim,

Belki bir sayı,

Yahut bir satır,

Ya da sıkışmış bir yaşamım kim bilir?

Ben burda, bu mavi parıltıda,

Ne olduğuna ya habersiz ya ...

Dün gece sen uyurken

İsmini fısıldadım

Ve hayvanların korkunç

Öykülerini anlattım
*

Dün gece sen uyurken

Çiçeklere su verdim

Ve insanların...

İki sen iki ben,
Yeşil çuha kare bir masada boy ölçüşelim
Soyunalım sandalyelerin omuzlarına
Tedirgin elbiselerimizi.
Sen beni al karşına ben seni
Mekan...

(Bir soru)
*
Akşamüstü oturdum yol kıyısına
Düşündüm
Ne kalacak bizden geriye
Balkan yaylasından ve bozkırlardan
Kafdağlarına giden şu bulut
Sonsuz me...

"İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı."

"Kalabalık beni sahiden sıktı...

Çıkıyorum merdivenden

Yirmi adım sonra varacağım koltuğa

Neyin ifadesi, masama konulan bu güller

Kış mı geldi, ondan mı kara serpiliyor şu küller

Hav...

Bir kapının önünde ayaklarına kara sular inene kadar beklemenin acısını yaşamadın sen. Lıkır lıkır içtin! Sözler, bıçaktı senin için. Her yanını kesti. Rûhun...