İnsanoğlu ne garip
Sanarsın ip ince teldir
Yürüdüğü yollar
Bir o kadar rüzgardır ruhu
Düşe kalka derler
Büyürsün çocuk
Peki yara izleri
Ruhun izi geç...
Şimdi yanımdasın habersiz
Çocuksu meraklar parmaklarında
Gülümsüyor yüzün
Sabah uyanışı kadar tatlı
Hani yastık izi çıkar dedikleri
Saçların dans ettiği...
Küçüktü yokuş
Bi o kadar yorucu
Çocukluktu
El elle koşarken yaşadığın
Ne geceydi
Kızacak annen beklerdi balkonda
Korkak bi selam yatardı
Anahtar deliğ...
Uyanıyorsun bi sabah
Kolun yarım
Usulca kalkardın eskiden
O hoyratlığı seçse de her defasında
Güzeldi onun şaşkınlığını görmek
Şimdi mutlusun belki
Olm...
Şimdi gitme vakti
İskeleden sallandı son kez eller
Hoşça kal tınısı dillenmeden
Görüşürüzler boyadı sofrayı
Kim derdi bi avm kapısı
Akşamı hüzünlendir...
Bi gün sana gelirsem
İçimi açmak zorundayım
Bi gün sana gelirsem
Bi gün gitmek zorundasın
Ve ben kandırmak istiyorum beni
Gitme diye bi gün
Gelme isti...
Ben seni kaçırdım
Başka peronda giderken
9.45 vapuru kalkarken iskeleden
Ben yoktum yanında
Oysa en olması gerekendim
Hayat dedikleri sanat
Biraz böyle...
Eşyalarım orda
Bekliyorlardı kutulara girmeyi
Her biri anı haykırırken suratıma
Elim karıncalaşıyordu
Oysa daha iki yudum aldım efkar birasından
Üzerin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok