"Bir yıkılmışlık var ki
içinden yıkılmaz çıkan,
bir parçalanmışlık var
içinden parçalanamaz olanın çiçeklendiği,
bir keder var ki tüm yasın ötesinde ...
Derinlerimde yankılanan sessizliği bölen tek şey, ruhum bedenimin kıyılarına çarptıkça hissettiğim acıydı. "Hala canlısın" diyordu bana, "hayattasın" ve umud...
Bilirsin, artık hiç bir şeyin aynı kalmayacağını; bu yüzdendir tüm huzursuzluğun, bildik olanın "sahte" güvenliğine karşı yeninin tekinsizliği...
Annem bana sıkıca sarıldı rüyamda, gerçekte hiç yaşanmadığı biçimde...
Ne demek istedi? "Seni çok seviyorum, bunu hiç söylememiş olsam da, ve hep seninle...
Sezgi penceremde görünüp kaybolan şimşekler var. Onlardan birini yakalayıp -kal biraz daha, anlat nedir hakikat?- demek istiyorum. Ve öylece bekliyorum baze...
Tüm zorlayıcı koşullara rağmen, kendim olabildiğim ve buna şaşırdığım durumlar olmuştur hayatta; sanki o ben değilmişim gibi...Neydi beni yolda tutan, ya da ...
Hiç bitmeyen bir doğum sancısı yaşamak, ölmek doğmaktır yeniden; acılarından sonsuzluğa soyunmak, sessiz bir avazda...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok