Koca bir dağın tepesinde bana düşen olasılıkları bir paket yapıp, yuvarladım elimde. Daladurmuşken kendime, kendinden iki beden büyük böceği kucaklamış karın...
Umut belini beze bağlamış,
Tapınaklarında yumak yumak belki yanmış.
Hava zor, kader daha zor ey his!
Yaşamak öyle bir yük ki, tıpkı ölmeden uyanmakmış.
Amaçsızca gidip köşesine sindiğim camide kendimi kendimle tartışırken bir anda kalkıp teker teker serin tuğlalara dokundum. Bu kumdan sudan dilsizler sessizc...
Gözlerimin içine baktı. Kupkuru bir şefkat dilendi benden. İçim öylesine burkuldu ki. Durdum elimde EKG kabloları ile. Her yer umutsuzluk kokar böyle yerlerd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok