gördüğü her kadında şehvet taneleri bulabiliyordu. artık bu durumla savaşmayı/yaşamayı bırakmış tepetaklak gidiyordu.

savaşmaya gücü, utanmaya yüzü, siktir etmeye mecali kalmamıştı. yalnızca duruyor ve kafasının bir köşesinde muavinden haber bekliyordu.

bu şehvet, şeytanın mı yoksa depresyonun mu göstergesiydi emin değildi.

gerçi arasında çokta bir fark göremiyordu.