emin olmalıydım bana olan sevginden, olmalıydım ki kendimi bırakabileyim aşk denen bu derin çukura, en kötüsü güvenememekmiş bu hikayede, acaba demekmiş, ya ...
tanrının en büyük cezası mıdır gerçekten farkındalık, hangi adem ne yapmıştır ki böyle bir cezaya layık olsun, yoksa tanrı korkakların betimlediği gibi gerçe...
koşuyoruz bütünümüzle. katilinden kaçan kadın, kaygısından sıvışan genç, toprağından uzaklaşan yaşlı gibi. koşuyoruz hiç durmadan, olgun sandığımız bütün ben...
nereye kadar gidecek bu insanların cahil egoları, onları tek çırpıda silemeyeceğimi düşündükleri için mi bana karşı üstten bakan tavırları. güldüğüm ve altta...
isterdim ki kafamın içindekiler gör, sana karşı uydurduğum bütün kuruntuları, duyduğum bütün vesveseleri, aşkından kaçmak için kendimi inandırmaya çalıştığım...
artık ruhumla birleşmişti depresyon denen şey. belki de insan başarmamalıydı bir şeyleri, başarmamalıydı ki hayatına devam edecek, hedeflerine koşacak motiva...
bir tek gecenin karanlığı susturabilmişti içindeki sahte motivasyon perilerini.
... başaracaksın... başarılı olacağına inanıyorum... yapabileceğini biliyoru...
uzun zamandır almıyordum elime kalemi tembellikten midir bilmem, belki de tanrı çekmiştir elini işlemediğim onca iyiliğe sebepten.
belki de sadece mutlu old...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok