Yüz yıl yaşamış gibiyim yeryüzünde

Birikmiş tüm pislikleriyle

Savaşları gördüm

Tek atımlık oklardan

Şehirleri yutan bombalara kadar

Ateşlere atılan odunlar,

Hangi vakitlerde fidandı

Bilmenin ağırlığı yüreğimde

Kuruttuğunuz ırmakların sesi,

Kulaklarımda daimî melodi

Yüz yıl yaşamış gibiyim yeryüzünde                                                   


Babamla annem gideli çok olmuş

Sevdalarımı kucaklamış toprak                                                        

Kendine has kokusuyla yağmurlarda

Bilmediğiniz binlerce çiçeğin özlemiyle

Başlar sabahlarım

Sonbaharlara doymuş gibiyim

Yitirdiklerimden umudu kesmiş,

Yüz yıl yaşamış gibiyim