Ellerimi avuçlarına alan ve oradan gönülsüz yapılan bir çağrı
imanım olan kısık bir sesle karşılık bularak ayrılır benden
kanlı ve bereketli bir hasat zamanı gelir genç olarak
ciddi tavırlarımız renk katar buhurdanlıklara
insanlar yabani bir canlılık olarak yayılırken
şikayet etmenin faydası yok onları zarif tanrılarına,
bir âyetten anlaşılırdı belki okunacak olursa
yiğit bir duruşun adı verilir güzellenen ölümlere
taraf tutmak rutubetli ağızların alışkanlığıydı sanki
tohumların erkenden saçıldığı yerlerde
kıyısından görmenin bedeli olarak verdim ben de canımı
gidilecek, ulaşılacak yerler uzak tutulmuş besbelli
alay edilir duvarlara haykıran engebeli suretlerle
bilmem ölü bir doğumun hücreleri neyleyecek yaşamayı
üstelik özenle küfretmekten başka neydi pahası
beklemeli miydi, yolu yok muydu başka
ne büyük uğraş gerekir ucuz piyasalara
hayatla münasebetimiz oldu satırlarda bulduğumuz
büyük bir izah hamlesiydi ilgilerden uzak
ölümler bir ağıt beklentisi içinde gerçekleşmezdi
dikişsiz elbiseler, biçilmiş kaftanıydı hayatımızın
susuz bir bulut ayıklardı üstümüze yağacak rahmeti
seken bir kurşun mecbur etti aldırmaz bir ağrıyı
ne saçmalık ucuza temin edilen ölüme karşın
her şey müsrif bir intiharın yörüngesinde kaldı
gülünç mü sayılır bu taşkın kavramlar
yoksa imtihanı mı derler gizil bir tanrının