Payiz.

Şehirler yas

Ankara'da ayaz.

Kaçış.

Tebdilimekânda dudaklar sabit,

Kelimeler sabit.

Hatalar sabit.

Bazı trenler oradan kalkar ve içimde duraklar.

Bazı cümleler 'bazı' diye başlar.

Bu birçok şeyi açıklar.


-1-

Su bulunmayan kıtaların esintisini şehirler arası bir özleme yolluk yaptım.

Saçıma çirkin bir toka taktım; narçiçeği İspanyol ve gözlerinin renginden dokunmuş kumaş.

Gözlük taksam tanınır mıyım emin olamadım.

Biraz geç kaldım, biraz geç anladım.

Bir yüze yaklaşmak bazen politiktir.

Acıyla yoğrulmak insana mahsus değildir.


-2-

Temas eden şeyler arası kilometreler.

Birde ezber ettim ikincide yitirmek istediğimden.

Parmak uçlarım pek ıslak, sarılığa alesta iken

Başları sevmediğim bir ceketi bir an olsun çıkarmamıştım.

Tırnak izleri ve şefkatten arınmış bir şaşırma melodisi.

Sevmek hiçbir kitapta bu değildir.


-3-

Hikâye burada başlayıp bitiyor.

Sonsuz sayım ve

İlkler burada kilitleniyor.

Kokular

Karışmışlar.

Kokuları karıştırmak dudaklara izin vermektir.

Ellerini henüz kullanmamışsan

Tertemiz ve sonsuz ellerin.

Ve kılıcı severek kınına

Mızrağı severek sivril diye.

Kaçış.

Bazı kaçışlar masum sayılmış,

Bazı kirler temiz diye.

Bazı kaçışları severek gözüme.

Kalış.

Kayıp.

Kayıp için duymamak ve görmemek gerekmez.

Dinlemeyerek ve izlemeyerek yitirilen şeyler bilirim.

Bazen bir bankın yüreklice sakladığı anları

İstemeyerek heba etmiş bir yaşanmışlık bilirim.


-4-

Yoksa seni rahatsız mı ettim?

Ben

Artık

Mütemadiyen

Her cümlesini sıkmamak için kuran birisiyim.

Emanetler. Afrika.

Diğer şeyler.

Titreyen ellerim ve sokak satıcısı.

Kibrit isteyen kadın.

Muhatabının aklı uzakta

Uzakta gözler var üzerimde.

Anlaşılmamaktan ziyade.

Bu şiiri yüz kişiden doksan dokuzu okur.

Bu şiiri ancak bir kişi anlar.

Bu bir kişi o doksan dokuzun arasında yoktur.

Bu bir teklif değildir.

Bu bir.

Beni severek 17 Kasım

Beni severek bin dokuz yüz.

Bilmem, kaç diye?

Bu iki demek isterdim.

Ayıp canım.