Tek bir beyaz saç teline bunca kelime dökülür mü? E saçına karlar yağmadı ya nihayetinde, tek bir tel bak, tek bir kar tanesi. 

Hayatı romantikleştirmek diyorlar buna, şaşırıyorum. Hayatın akışında daimi ve herkesin gözünü kapatsa ılık ılık tenine değen bir hüzün var bence, ben o hüzne tebessüm ediyorum. 

21 yıldır aldığım her nefesi geri ödedim, hayata borçlu değilim ama yorgunum. Daha 2 yaşındayken ben annem başlamış dik dur demeye, hayat bir insanın boynunu bu kadar çabuk büker mi? Omuzuma yaslanan hiçbir insan nasıl şimdimde yanımda olmaz? Ben 21 yıl boyunca yuvasız kalmayı nasıl başardım? Mahkum olduğum bir şey başarım veya suçum sayılabilir mi? Ben böyle çokça, böyle uzun, böyle kendimi yalnızlaştırırcasına ve dur durak bilmeden düşündüğüm için mi saçımın beyazlaması? 

Hep korktum. Bu anlamsız, abartılı ve beni içten içe kurt gibi kemiren kaygım bir gün hastahaneden çıkamadığım hastalıklara dönüşecek diye hep korktum. Şimdi bu tek bir beyaz saç teli bana "dur" diyor gibi sanki. "Dur bak yaşlandırıyorsun kendini". Ama duramıyorum.

Çok gençmişim. Yaşıtlarım gibi değilmişim. Kendime hiç bakmıyor dikkat etmiyormuşum. Ve bunları söyleyen birden çok kişiymiş. 

İçimdeki çocuk öldüğünde ben öyle birdenbire yaşlandım ki, gençliğimi de gömmüştüm peşine. Sessiz, sakin. Hem gece hem gündüz sadece uyuyarak. Tek bir beyaz saç teliyle. 

Bir saat sonra almam gereken anksiyete ilacım var. Şimdi alarm kurup uyuyacağım.

Annem "sakın o beyaz teli koparma, yoksa çoğalırlar" dedi. Durdum. Duruyorum.