Ey güzelim!

Kimin şifasısın bilmiyorum ama hastan çok

Senin yüzüne pudraya da gerek yok

Ezelde senin yüzünü nurla pudralamışlar

Her pudra sürüşünde bunu kapatıyorsun

Kendi kendinin ışığını söndürüyorsun

Ok olan kirpiklerine rimel çeke çeke

Mızrak yapmışsın hayırdır ava mı çıkacaksın

Şu gözlerine de sahip çık

Gönlümün sokaklarında yedi yirmi dört

Volta atıp duruyor

Öyle açım ki

Ekmek banasım geliyor

Ruj falan da sürme şu gül dudaklarına

Senin var olan kırmızını tutturmaz hiçbir marka

Dal gibi ince, fidan gibi narin parmaklarının

Parlak tırnaklarına oje sürme

Tepeden tırnağa zaten elvan elvan çiçek bahçesisin

Ekstra boya badanaya harcama yapman israf

Bana seslenen çok oldu

Lakin senin dudaklarının kıvrımı sonrası

Çıkan sesin ses tellerime teması

Neticesinde adımın güzel olduğunu fark ettim

Teşekkür ederim


Sen yavaş yavaş içime aktın ben kafayı sana taktım

Sevdamı tütün sarar gibi sardım şiirimde

Kalemimi çakmak gözlerinle cigara gibi yaktım

Engel olamıyorum sana karşı biraz liriğim de


Mecnun nasıl bitirirdi duasını

Büyük ihtimalle şöyle

"Leyla'yı yaratan Allah'a hamd olsun. Amin!"


Haydi güzelim!

Daha fazla açtırma şairlik ağzımı benim.