Günaydın ve iyi geceler arasında geçen yaşam tortulları.

Hikmet büyük bir rakı açmış,

İbrahim pek alaycı arka masada, gelene geçene gülmekle meşgul.

Saklıyor acısını.

İpin biri kendine bir insan dolamış yan masada.

Tam boğzından kapmış insanı,

Ayaklarından sallandırıyor.

Kenan alışkanlıklardan mezeler diziyor çilingir sofrasına.

Zavallı insanoğlu diyor, zavallı.

Dostoyevski okuyor belli ama yazamıyor.

Ben gerdiğim yay oku nereye fırlatırsa fırlatsın,

Bir şekilde ıskalıyorum kendimi.

Günaydın meyhanesinde güneşlikler jilet gibi.

Kendimi gezmeye çıkarıyorum arada,

Yolum buraya düşüyor.

Kanla yıkanmış ruhların çiçekli bahçelerinde gezdiriyorum başımı.

En güzel çiçekleri kopartarak,

Tanrısı kinden ibaret nefretimin tasmasını çözüyorum.

Kenan bağırıyor: Zavallılar!

Koca halat kırıyor sahiplendiği boynu.

İbrahim kahkahalarla yaka paça güreşirken karanlıkta,

Hikmet ısrarla boş bardaklardan kılıflar dileniyor mimiksiz suratına.

Bir kahkaha yatırıyor İbrahim'i kıstırıyor göğsünü.

Kindar Tanrım zıplayıveriyor masamıza.

Saçlarımdan yakalıyor kahpeliği,

Hedefe fırlatarak kendimi, son anda tutturuyorum kırgın gözbebeklerini.

Hikmet ayyaş,

İbrahim güleç,

Kenan uzun zamandır acınası.

Tanrım, kindar.

Ben, be-n dikeyim hâlâ kendime.

Biz, altımız

-ölüler çarpım tablosuna dahildir. -

Günaydın ve iyi geceler arasında geçen yaşam tortulları.