Bir gemi geçiyor haykırışlarla

Girdap dolu denizin içinden

Mürettebat yelkenlere sarılmış

Elleri kan revan içinde

Şimşekler çakıyor kılıç gibi keskin

Kovalar dolusu yağmur yağıyor

Yeri ve göğü birleştiriyor

Bir ada var uzakta görünmüyor değil

Palmiye ağaçlarıyla dolu

Sıcacık ve kumlarla süslenmiş

Oraya ulaşan huzura erecek sanki

Bir hortum çıktı ansızın azıcık ötede

Artık huzurla dolu ada bile görünmüyor

Ufkun ötesinde acı ve ızdıraptan

Başka bir şey görünmüyor

Mürettebat kanlı ellerini serbest bırakıyor

Umutları öldü artık

Onları kimse kurtaramayacak

Tanrı bile elini uzatsa eli kopacak

Onca zavallı insancık

Acılar denizinin acımasız sularına

Karışacak