Yara neydi tam olarak?

Sadece kendinde hissettiğin miydi?

Düştüğün, şaştığın, seni darda bırakan mı?

Ya da ciğerini parçalayan...

Bu mu yakardı bizi bir tek?

Bu ateş miydi bizi kavuran?

Başkasınınki yakmaz mıydı bizi?

Ağlamaz mıydık birinin gözünden akan yaşa?

Hiç hüzünlenmedik mi birinin hikayesine?

Yağmurun altında mendil satan bir yetim, evsiz bir amca, sokakta savunmasızca savaşan hayvanlar, sırf babasız büyüttüğü çocuklarına yetebilmek için iki işte çalışan bir anne...

Bunlar imtihanın en zoru değil miydi?

Onlar, dünya ateşinde gönlü yananların ta kendisi değil miydi?

Onun o ateşi, onca gece nasıl göğsünde taşıdığını düşünmek daha çok yakmaz mıydı bizi?

Kimin derdi dert oldu bize, biz kimin gönül dostu olduk...

Acının kendimde olanı acıtmadı beni.

Beni annesiz evlat,

Evladıyla sınanan bir anne,

Başı okşanmamış kız çocukları,

Şiddete maruz kalan bütün canlılar,

Beni yıkık gönüller ağlattı.