Aydınlık kadar kara gözlerin var

kirpiklerinde gölgelenen bir damla yaş olsam, aksam yanağından

Kaşların çatıldığında versem bu şehri ateşe

nasıl oluyor bilmiyorum, elimi kolumu bağlıyorsun...

Her düşlediğimde dolan gözlerimden, izin vermedim bu sefer akmasına yaşın.

Efendim ol, istediğim her geceye lanetler yağıyor artık

Kimden yardım isteyebilirim?

Başımı alıp yanına gelmek istiyorum

Doğru mu yanlış mı?

Yanlış olması umurumda mı?


Her andığımda beni tökezleten bu sevdaya rest çekebilecek miyim?

Güneş artık ısıtmıyor içimi

belki uykulardasın şimdi

uyan, beni bilmeden beni an.

Seni isteyemiyorum bile ondan

neydi bu hisler böyle geçmek bilmeyen?

Şayet bu durum sürüp gidecekse,

nefes almamın yakışığı kalır mı?


Sen gel, al canımı. Âh etmem.

Kaşlarının çatıldığı yerden beni vur

ben oradayım

benim son veremediğim hangi duygu varsa beni tam oradan vur

senden gelecek kötülüğe bile muhtacım...