harfler sarkıyor saçlarımdan dokunamıyorum

çünkü koparırsam daha güzel bi' yere ekmem gerekir.


bakmayın öyle, 'adaşım' doğru söylüyorum. mesela bazı papatyalar yol kenarında yaşar, şehrin pasına dumanına rağmen. sırf hoşuna gitti ve onu oradan koparıp

bi' kitabın arasında kuruttun diye iyiliğini mi düşünmüş oluyorsun?

hayır 'adaşım', eğer onu gerçekten sevseydin görkemli bi' mezarda saklamak yerine, nefes alabileceği bi' parça toprağa gömerdin.

sevmek bu hikâyeye çok gelir, çingene değiliz neticede ama sadece bi' an düşünseydin ona dokunmazdın.

(karanlığa alışana sahip olamayacağı güneşi göstermek hiç âdil değil, inan bana.)


ve darılma ama 'adaşım', papatya senin avuçlarının gölgesini yüzünden silmekte haklı, ben de olsam unutmaya umutlandığım yerden başlardım.