koynumda akşamın alaycı dişleri
sesimde devrilen yorgun kantar
bir ağıttan dönüyorum kendimi durdurmaya
her şey nasıl bu kadar var
her şey nasıl bu kadar
dönülmez dağların eteğinde
anılıyor kırgın rıhtımlar
kızgınım yırtık bağrına inancın
yükseklerin sesleri alçaltan kahrında
bir çift göze eğiliyor
kör oluyorum ardından
çekimser bir ücradır bu bakıp da kalınan
eşikleri kasıklarıma devirirken rüzgar
uçarı çelenkleri ıslanır hüznün
o ömür bekçileri, o velespit, o gökyüzü
kelimeler ve terk ettikleri bizi bir gece
çerçeveletip yakılmalık sakin, gece
hepsi gösterecek seni sana bir gün
ve senin hep bu aynalardan büyüsün güzün
sükutumu tırmalasın o hırpani sesin
ne de olsa unutulur hoşça kalanlar
bilinsin bu yalnızlığın neresindesin
Jean Valjean
2022-01-18T00:00:49+03:00İyi şiir. Tebrik ederim.
vedat aydoğan
2022-01-17T23:44:25+03:00tebrikler