Yağmur dolu bir yürekle yolda yürürken, biraz maviliklere takılıp keyfini çıkarmak istemiştim bu tadı mayhoş kalbi kırış kırış yapan yaşamın.
Bir sabah uyandığında diye başlayan bir şiir yazdım sonra. Ve sandım ki..
Sandım ki bu sefer olabilir. Gök delindi bilir, bir karadelik daha keşfedile bilir, bir Yasemin tekrar kırıldığı yerden daha güzel kokabilir.
Üzerine çıkmak deyimi üzerine düşünüyorum. Son bir kaç saattir. Tüm kaygıların üzerine çıkmak, acının üzerine çıkmak, insanlığın üzerine çıkmak!!
"O zaman kendine varacaksın ve kendinden başka bir şeye ihtiyaç duymayacaksin.En değerli olana kavuşmuş olacaksın" diyor bir ses..
Ve bilmiyor ki ; ben o varılası kendiliğime varalı uzun zaman oldu. Tüm acıların, tüm sevinçlerin, kalp kırıklıklarının üstünde debeleneli.
O baktığım yerden de gördüğüm şeyleri çaresiz buldum,insanları gelmisi geçmişi andakini dahi !
Tanrıya en yakın yerden tüm parıltılı kainatı görmek gibi. Derin bir nefes almak gibi ve dahası o an, o idrak anında şimdi sırada ne var ? anında işte karanlığın ya da aydınlığın içine atlama kararı yeniden.
Yol biten bir şey değil ve sen varamazsın.
O vardığın yer de yolun sonu değil üstelik fakat sen bunu anlamazsın..
(devamı sonra!)