dönüyor bir şenlik uzağımda

o kadar uzağımda değil ama

bir el atsam dokunacak kadar

sadece

dönüyor bir şenlik uzağımda

bir öğleden sonra

sigara tüttürüyorum

oradaki kahkahalara

ona buna işte

battaniyeye sarılıyorum

bir neden arıyorum

dönen şenliğinin uzağında

kederimi alır diye

bilirsiniz hayıflanırdım hep

böyle bile bile

dönüyor bir şenlik uzağımda

fazla uzak değil orası

acının ve özlemin geldiği yer

ilk dizimi kanattığım yeri biliyorum

orada olduklarını,

biliyorum dalgaların kayaları dövdüklerini

biliyorum on iki güneşinin pek yakmadığını

biliyorum incir ağaçlarına geceleyin tırmanılmayacağını

ve evet biliyorum,

fazla uzak olmadığını

bir nefes kadar yakın olduğunu, dilediğimi,

ihtiyaç duyduğumu,

biliyor musunuz, fazla büyük değil orası

gözümün görmeyeceği kadar

evet, -evet!- alt tarafı o kadar sadece

bir bilseniz oysa o garip şenlikleri

başta sevindirir insanı

sonra bebek gibi ağlatır

ama ben ağlamazdım

belki,

bilmezdim nedenli gelen kederi,

bilemezdim

bir şenlik

döndüğünü

etrafımda,

ondan o kadar uzakta.