Ağrırsa başın beni düşün

başımın içi mabedin

akarsa bir damla yaşın

kara kışım

gülen yüzün saadetim

ben ortasında yaşam denen bu savaşın

sana kul oldum

sendedir özgürlüğüm ve esaretim

âh dedim, eyvâh dedim

bildiğim ne varsa sende unutmuşum 

sendedir bilgeliğim ve cehaletim 


Yarışın ortasında durmuşum

göğe asılı kalan bir kuşun

kanadından soğumasına şahidim

uçmanın kerametini bir dervişte

insanın selametini mezarlıkta bıraktım

Seni olduğun gibi sana,

Sana olduğun kadar seni bıraktım

Kendime çekilmiş uzun bir âhtım

üzgün kapılar aradım, yılık bırakılan

Davetsiz misafirliği oynadım

Kapatma kapını, eşiğinde ben varım


Kapında kalanları düşün

Ben sende kopan bir gülüşün

Tufanına da şahidim

Yankısı henüz sürerken, birden sesin geçti beni

Ben de geçtim senin derin dehlizlerini

Doğumla ölüm arasında geçen bir yarışın

Ve dahi yerin dibiyle mesafesi kadar arşın

Yoluna kuruldum

Es geçme beni 

inişi yok çünkü bana bu yokuşun

vazgeçme beni

düşüşü yakın çünkü göğsümde uçuşan kuşun.