Bir saksıda iki çiçek

Bir duvarda iki çatlak yok

Bir tılsımda iki gerçek evet


Beni çiz beni boya beni kendine uydur gidelim

Üzerime sinen şehir kokusundan

El olup el eden, günleyip gül eden,

Varsa tüketip yoksa giden insanlardan

Alıkoyalım dünyayı iyilik kutsadığımızdır.


Bilirim ben

Senin kandan kayısıya kaçan saçların

Belki izin üstü belki ihtiyaçların

Sınırların, hudutların, uçların

Beni çekip söndürecektir ağuşunda

Ve söyledin sen

Benim iniş derken yokuşumda

Kendimi senle her değiş tokuşumda

Anlayıp ayıklarsın evet


Kafası karışanım hayat susmalarla başlar

Dokun dilime dudağıma

Beni teşhir et gözlerinden içeri ve

Dursun zamanı iş bilenlerin

Kanat ver bana kanadıkça çok mu hayal

Bir saksıda iki çiçek

Biri tılsım biri gerçek

Hani kovsan gitmeyecek

Başlayalım o zaman


Beni al beni ört beni kendinde say şimdi

Söylesem de dünyada geçen rengin adı yok

Kalır da bekler koynumda sana doğru

Bir duvarda iki çatlak

Biri biçimsiz biri ak

Elbet ki ihtişamı akıl şaşırtır özünden

Dokunacağız yaşamsa bizim

Anlayacağız

Ve yaşanacak.


Bir tılsımda bir sen

Bir gerçek aklımı taşlıyor korkar mıyım

Dokunmadan değmeden sıyrılan ne varsa şimdi

Bak ellerine

Bana bulanacak.