Dudakların papaz karası
yüzün ruhumun manzarası
gözlerin bir ağustos böceği sanki
yokluğun bu kalbin egzaması
acaba kar taneleri düşer mi avuçlarıma?
bu gece yarısı
güneş herkesi ısıtır
ben seni ayazınla seviyorum
kalbimin Ankara’sı
gün 24 saat
geçen her dakikada seni düşünüyorum
ömür ortalama 60 yıl
ben sanki bin asırdır seni seviyorum
o ürkek gözleri ilk kez gördüğümde
sanki bir kasımpatı filizlenmişti
şu paramparça olmuş
sol göğsümün üstünde
işte o gün buldum seni
ben daha önce böyle güzel bir tesadüf görmemiştim ömrümde
Ağustos güzeli
benim dünyamın en parlak yıldızı
ve keşkelerle dolu bu hayatımın iyi kisi
o yalnızca bir yıldız değil
o benim dünyamın ta kendisi
yüzü geceye benzer
gülüşü gülden güzel
en az oksijen kadar elzem
o ürkek bakan gözler
onunla önümüzde uzun yıllar var
ve daha önce hiç görmediğimiz şehirlerde
birlikte geçmedigimiz yollar
yan yanayken yarım kalan sigaralarımız var mesela
ve henüz dinlemediğimiz şarkılar