Bir süredir beni evde rahatsız eden pis nokta vardı. Her dolap kapağını açtığımda gördüğüm bir kir. Hiç bir zaman yeterince evde olmadığım için kapalı dolap kapağının ardında kalması belli noktaya kadar görmezden gelmeme izin veriyordu.
En son ne zaman eve dönmüştüm. İki ayı geçmişti eve girmeyeli. Ellerimde inşa ettiğim bu evden, kendim bilerek, isteyerek kaçıyordum artık. Gidişleri, dönemeyişlere dönüşüyordu. Yokuşu çıkıp apartman kapısına geldiğim gün, çantamdan anahtara uzanınca içimde ki ses sonunda itiraf etti. Ben inşaa ettim bu hayatı, isteyerek ben seçtim dedim.
Kendi inşa ettiğim hayattan yorulmuştum. Kendimden kaçamıyorum, kaçmak da istemiyordum. Ne kadar gidersem daha çok yaklaşıyordum. Artık durmak, sabit kalmak iyi gelmiyordu.
Kahramanın yolculuğu kitabında, kahraman bir çağrıyla yolculuğa çıkıyordu. Artık benim çağrım en büyük gürültüm haline geliyordu. Eve sadece kirlileri yıkayıp, temizleri yıkamak, belli süre yalnız kalmak için kullandığım alana dönüşmüştü.
Ayakkabılığı açtım, giyinme dolabını açtım. Bütün bu kıyafetler, ayakkabılar üst üste biriktirdiğim, sabit kaldığım için her şey fazlalık geliyordu. Her seyahatime uygun aldığım çantalar, dolabımda artık çürümeye başlayacaktı. Şyrda giyerim diye aldığım elbiseler artık giyilmek istemiyordu.
Bir gün alışverişe çıktım. Girmediğim mağaza kalmamıştı. Sonunda dedim, her şeye sahip olduğum hissi geldi. Ruhumu doyurmak için yaptığım fiziksel alışverişler bitmişti.
Bir gün arkadaşlarımla kahve içmeye çıktım. Sabit oturup, yaptığım düşünmeleri artık kafede oturup, insanlarla yaptığım kahve sohbetlerine doymuştum. Gezdiğim yerlerde yaptığım kahve sohbetleri, beni doyurmuştu.
Bir gün geziden dönerken kendimi o kadar yorgun hissettim ki, acaba gezmeye de mi doydum diye düşündüm. Yetmiştir sanki. Bu düşünce içimde büyük bir korku uyandırdı. Bu korku beni uzunca süre evde tuttu. İzin verdim beni ele geçirmesine.
İşte o zaman küçük bir sırt çantası hazırlayıp, yola çıkmaya karar verdim. Yatağın üstüne oturdum. Bir süre eve dönmek istemiyorum dedim. Ben eve dönmedikçe, evde beni çağırmayı bırakmıştı. Gittikçe toparlanmak, evden enerjimi çekmek istiyordum. Ne kadar yaşam alanımı dağıtırsam o kadar yeni yaşam alanları bulacağımı hissediyordum.
Evi topluyorum, temizliyorum. Temizledikçe aslında onlara ne kadar uzak olduğumu hissediyorum. İzin veriyorum kendime hissetmek için çünkü artık duygularımın yolundan yürüyorum.