Aklındaydım hep

Dokunabileceğin kadar yakın

Çığlıklarını susturup koca bir bantla

Kalbinin mendiliyle

Gözyaşlarımı kurulayacağın kadar

Aklındaydım işte, hilafsız


Düşe kalka sokaklarda

Sarılıp sığındığın

Ana kokulu kaldırımlar

Ve gelinlerin eline yakılan kına kadar turuncu

Tırmanırken sürekli düştüğün ahlat ağacı kadar sert

Denizlerde balık cümbüşü

Mavi gözlerinde

Kıvılcımlanan sevdaydım ben


Ben saklandığında seni bulmayı bıraktım

Senin de saklandığı yerden çıkardığın birileri olduğundan beri

Artık saklambaç oynayanları izliyorum sadece

Her gün akşam ezanıyla eve koşan çocukları


Tanımadığın bir yürek geldi

İhtilaf etti tüm benli zamanı

Karla karışık yağmurlu şekilde

Savrulduk harman yerine


Sonra o tanımadığın yürek

Hayatının katıksız sofrasında

Bu sefer ne için kalkıyordu kadehler

Sahte tebessümler, acımasız çehreler

Apar topar unutturdu sana yaşananları

Sarhoş oldun saniyesine

Oysa aklındaydım yeniden...