Sana dön diyemem elbet

Ama yeniden tanışmalıyız alam

Bir kuru goncayı gül edememek kaygısında dünya

Göğü itiyor omuzlarına bilirim

Yaşını tutar gözlerinde daha

Saçlarında ateş dumanları,

Ve şehir içinde otobüsler bilirim,

Seni bana getirmezler.


Bir yavru kuşa dokunmak alam

Isıtmak kışlardan zahir yuvalara doğru

Bir yüreğe yaklaşmak nasıldır sevip sevilmekte

Öğret bana susup beklemeyi

Diri, yıkılmaz olmayı bir günden diğerine

Gel derim, sakınayım gerdanını durulmaz sabahlardan

Ovup gözlerini uyandıkça bir fotoğraf,

Hatıra eder mi durup dirilse karşında?


Korkuyorum

Çünkü bilmiyorum yolların nereye varır

Kesilip ekmekten ziyana gidersin

Ellerin çekilip solmasın aklım kadar

Korkuyorum yazın sararır

İblisi iştahı keser alam,

Seni bensiz tanır da dizinde allanır


Sana dön diyemem tavındayken öfkenin

Koynuna çekip ısıttığın, kapıda koyup üşüttüğün

Atmayıp da düşürdüğün anlamlar,

Çağır, ver payını en çok seni anlasınlar.


Alam kapılarım açılmıyor uzaklara bakmaktan

Birleşmiyor bitimler

Öyle bir ateşe düştü ki seni bilen yanlarım

Yitimi yüzünde bir diyet sanıyorlar

Sen anahtarlar arıyorsun cebinde belki

Onlar defterlerini yırtıyorlar.


Bak yüzüme alam yeniden tanışalım

Çiçekli, yarınına çeken günler çağıralım

Sarılıp bir başına çiçek ve çocuk

Yaşamak hatta hemen

Ruhuna karışalım


Alam dön diyemem sana

Bende kaldığın senden fazla

Gel yine tanışalım.