Bok gibi yaşamanın doğru olmadığını inkar edecek bir kavram olan "alışılmış gerçeklik" kimi zaman doğru sanılan yanlışların esiri olmak ile karıştırılmaktadır. Bu karıştırılmanın esası kişinin alıştığı durumun rahatlığına bağlıdır. Rahatlık kavramı, konfor alanından çıktıktan sonra yeni bir konfor alanı yaratmaktadır. Bu durum kendini tekrar ederek bok gibi yaşamanın anlamı dışına çıkmaktadır. Bok gibi yaşamanın esas sorunu statik etmenlere bağlıdır. Kişi düştüğü boktan çıkamamaktadır ve sürekli bokun içinde bocalamaktadır. Bu süreçteki harcadığı enerji, kişinin konfor alanında olmadığını göstermektedir. Bu süreçte devreye giren alışılmış gerçeklik, bokun içindeki kaybedilen enerjinin farkındalığı ile sürekli yenilenen konfor alanındaki rahatlık arasındaki bağlantıyı sembolize etmektedir. İşte alışılmış gerçeklik, bu sembolden ibarettir.