Bir kuytuya saklanıp bulunmayı bekledim. Aramayı bırakıp bulunmayı bekledim ya da. Bir yaşama şahit olamayanlar gibi, yaşadığını hissedemeyenler gibi ve yaşamamış olanlar gibi bir mezarım olsun istedim. Bir mezarım vardı benim gördünüz mü? Kazmaya başlayınca siz, sulusepkenler yağardı ve siz bitirmeden kazma işini, mezarımın yarısı suyla dolardı. Beni gömdüğünüzü ne çabuk unuttunuz?Yağmur dinmeden bir sigara yakmıştınız hani, mezarımı kapatmadan daha. Yorulmuştunuz güya... Beni vuranların unuttuğu gibi beni gömenler de unuttu. Evet, vurdular beni. Nasıl öldüğümü hatırlamıyorum ama. Belki bir kurşun, belki birkaç bıçak darbesi. Benim kanım ıslatınca beyaz kar tanelerini, İsmail olmuştum İbrahim'siz. Ve benim kanım toprağa değmeden siz meyhanelere gitmiştiniz, benim kan kokumu unutarak sarhoş olmuştunuz. Beni doğuranların unuttuğu gibi, beni vuranlar da unuttu işte. Birileri bu başlık ile içeriğin uyumsuzluğunu fark edecek elbet. Ben yazıya başlayınca yazacağım şeyi unuttum, ondandır.